Fotoğraflardan hangisi Türkiye'de çekilmiştir?
Diyarbakırspor:1 Galatasaray:2
Galatasaray maça oldukça tutuk başladı. Diyarbakır defansın arkasına sarkarak tehlike yarattı birkaç kere. Sonunda da Ayhan'ın 2 metre arkasındaki adamın top almasına izin vermesiyle, topu aldıktan sonrada adamın peşinden yerlerde sürünmesiyle golde geldi zaten.Galatasaray golden sonra kendine gelir gibi oldu biraz, sağlı sollu kornerlerden sonrada Ayhan'ın arka direğe kestiği topa Sabri düzgün bir vuruşla gol yaptı. İkinci yarıda golü erken buldu Galatasaray, bence golden önemli olan şey golü atanın Arda olmasıydı ve bu golünde galibiyeti getirmesiydi. Son zamanlarda iyice bunaldığı belli olan Arda bu golle azda olsa rahatlamıştır zaten lige de ara veriliyor bu hafta, bu süreçtede tamamen kendine gelir umarım. Golden kısa süre sonra 10 kişi kalan Galatasaray 87. dakikaya kadar iyi direndi gol yememek için ama bu dakikada maçın başında Galatasaraylıları üzen Mendoza nefesleri kessede inanılmaz bir gol kaçırdı. Böylece Galatasaray 2 hafta sonra Turkcell Süper Ligde deplasman galibiyeti aldı.
*** Barış Özbek'e değinmek gerekirse: Gördüğü iki kartta doğruydu, yanlış olan kartlardan sonra ben bir şey yapmadım nidalarıydı. ilk kartı gördükten sonra bir ara Neskeens geldi ekranlara Barış sakin diye kendini yırtıyordu. Hadi onu geçtim Rijkaard'ın maç sonu demecinde dediğine göre devre arasında ikinci kartı görmemesi için uyarılmış soyunma odasında. E daha
ne diye böyle gereksiz yere atılırsın, rakibin sahasında topa elle kesmek nedir? Mustafa'nın cezasını tamamlamasından sonra Linderoth'un geri dönüşünden sonra (umarım bir daha ayrı kalmaz takımdan) Barış bu yaptığının ne kadar yanlış olduğunu kendini kulubede gördükçe anlamaz umarım.!
*** Şener Aşkaroğlu'nun maç sonu verdiği demeci dinledim de, itirazı vardı Şener'in hakemin kararlarına Kewell ilk yarı Abdullah'a dirsek attı dedi bir de kendi gördüğü kartın yanlış olduğunu haftaya boş yere cezalı olduğunu söyledi. Oysa ki ilk yarı maç henüz 1 - 0 iken ceza sahasında Barış'a ve kendi takım arkadaşına(!) yaptığı hareketten (her ne kadar topa müdahale ettiğini göstersede, topa hiç bir müdahelesi yoktur) hemen akabinde de Tolganın Barışı ittirmesinden (sarı kart gördü belki ama topsuz alanda rakibe gidip, arkadan ittirmek kırmızıdır bence) bahsetmedi.
*** Diyarbakır maçında seyircinin Galatasarayı alkışlaması tıpkı Avni Aker'de Beşiktaşın alkışlanması ve Manisa'da Gaziantep'in 3. golünden sonra alkışlanması gibi güzeldi.
*** 10 kişi kaldıktan sonra kazanılan bir serbest vuruşta Sabri'nin topu alıp ben vurcam demesi ve Ardayla Kewell'ın yapma etme demeleri oldukça keyifliydi. Sabrinin banane top benim, ben kullancam yoksa oynatmam demesini duyar gibi oldum.
Etiketler: arda , diyarbakırspor , galatasaray , sabri
Hull City :2 Stoke City:1
Aslında maçı izlemeyi planlamıştım ama Tuncayın yedek olduğunu görünce, bir iki dakika takıldım ve bıraktım. Akşamda ne olmuş maç, Tuncay oyuna girmiş mi, gol atmış mı falan diye bir bakınayım dedim. Bizimkisi oyuna girmiş, ama beş dakika sonra takımı eksik kalınca hocası defansı güçlendirmek için çıkartmış onu. Eksik bir takımdan oyuna yeni girmiş ve enerjisi bitmeyen, kontra atağa yatkın bir oyuncuyu çıkarmak ne kadar doğru orası tartışılır. Tuncay da tabelada numarasını görünce almış başını gitmiş soyunma odasına giderkende kendi kendine söyleniyormuş; dakika 90 da Hull City golü takmış Tony Pulis'in takımına. Tuncay kızıp soyunma odasına gittikten sonra evine gidip ayrılığa hazırlık yapmış mıdır onu zaman gösterecek.
Fatih Terim İngilizcesinden sonra Tuncay'ın İngilizcesi de oldukça etkileyici buarada.
Atletico Madrid vs Real Madrid
Madrid derbisi yine golle başladı. Kaka henüz beşinci dakikada konuk ekibi öne geçirdi. Aslında konuk ekip demek doğru mu bilmiyorum. Real Madrid yıllardır, Madrid'in sahibi benim havalarında aldığı galibiyetlerle.
Neyse, golden sonraki yirmi dakikada beni heyecanlandıran tek şey Lass'ın çektiği ve az! farkla auta çıkan şuttu.Derken Vicente Calderondakilere ikinci şok yine çok güzel bir golle Marcelo'dan geldi. Artık devrenin sonlarına yaklaşırken Atletico, Simaoyla bir pozisyon kaçırdı. Şahsi kanaatim Simao o pozisyonda bencillik yapmayıp topu Forlan'a çıkarsaydı Atletico farkı bire indirirdi.
İkinci yarıya Atletico, Agueroyla başladı. Kun'un
hücum hattına getirdiği hareketlilik bu adam niye kenarda oturuyordu diye düşündürmüştür herkesi ama Flores dahil kimsenin bir cevap bulduğunu sanmıyorum.
Derken, Higuain hafiften baskı yapıp Perea'dan kaptığı topla farkı üçe çıkardı ardındanda Pellegrini, onu oyundan çıkardı. Zaten ne olduysa bundan sonra oldu. Kun gole giderken Ramos'un darbesiyle kendini yerde buldu (burda dikkatimi çeken adam yere düştüğünde bile kaleye gitmeye, topu kaybetmemeye çalışıyordu. öle düşer düşmez hakeme bakmalar falan yok).
On kişi kaldıktan sonra Real geride kaldı. 79 da Forlan'la sevinen kırmızı beyaz çubuklu takım iki dakika Sergio Aguero'nun ayağından gelen golle bir hayli heyecanlandı. Son dakikalara girilirken Atletico beraberliğe Simaoyla yaklaştı fakat Portekizli oyuncunun volesi kaleyi tutmadı. Birkaç dakika sonra gol attığı pozisyonın aynısı bir pozisyonda Kun topu kaleci Casillas'ın üzerine vurdu buda Pellegrinin rahat bir nefes almasını sağlamıştır herhalde.
"Yengeç dansı derbilerde boy göstermeye devam ederken"
Etiketler: atletico madrid , forlan , higuain , kaka , kun , marcelo , real madrid , sergio aguero , sergio ramos
Hafta Sonu Futbol
6 Kasım Cuma
20:00 Bursaspor-Gençlerbirliği / Lig TV
21:30 Leverkusen-E.Frankfurt / TRT 3
21:45 Derby County-Coventry / Futbol Smart
14:45 Swansea-Cardiff / Futbol Smart
7 Kasım Cumartesi
16:30 Bayern Münih - Schalke / TRT 3
17:00 Manchester City-Burnley / Spormax
19:30 Wolverhampton-Arsenal / Spormax
20:00 Trabzonspor-Beşiktaş / Lig TV
20:00 PSG-Nice / Kanal A
21:00 Barcelona-Real Mallorca / NTV
21:45 Atalanta-Juventus / NTV Spor
22:00 Sochaux-Lens / Kanal A
22:30 Atletico PR-Goias / Spormax
23:00 Atletico Madrid-Real Madrid / NTV
8 Kasım Pazar
13:00 CSKA Moskova-Rubin Kazan / Spormax
13:30 Giresunspor-Altay / D Spor
14:45 Falkirk-Celtic / Euro Futbol
15:30 AZ Alkmaar-Feyenoord / Futbol Smart
16:00 Sivasspor-Kayserispor / Lig TV
16:00 Lazio-Milan / NTV Spor
16:30 Hannover 96-Hamburg / TRT 3
17:30 Twente-Ajax / Futbol Smart
18:00 Toulouse-Rennes / Kanal A
18:00 Chelsea-Manchester United / Spormax
18:30 Werder Bremen - Borussia Dortmund / TRT 3
20:00 Fluminense-Palmeiras / Spormax
20:00 Lille-Bordeaux / Kanal A
20:00 Diyarbakırspor-Galatasaray / Lig TV
21:45 Inter-Roma / NTV Spor
22:00 Lyon-Marseille / Kanal A
22:00 Sevilla-Villareal / NTV
9 Kasım Pazartesi
20:00 Karşıyaka-Bucaspor / D Spor
22:00 Liverpool-Birmingham City / Spormax
Etiketler: canlı yayın , futbol , hafta sonu , televizyon
Dinamo Bükreş: 0 - Galatasaray: 3
Sivasspor maçındaki kadroyu bozmayarak Frank Rijkaard orta sahanın birbirine alışmasını mı, takımın bu orta sahaya alışmasını mı ya da her ikisi de
kolay kırmızı kartlar görmüş Elano ve Keita'ya aba altından sopa göstermeyi mi istedi bilemeyiz. Ancak ortada bir gerçek var ki, Galatasaray kendini yormadan 3 puanı 3 golle aldı.Maçta Harry Kewell'ın seke seke çaydan geçip diğerine göre daha zayıf olan sağ ayağıyla attığı, Mehmet Topal'ında zayıf olan sol ayağıyla attığı güzel goller haricinde hakkında öyle uzun uzadıya konuşalacak pek bir şey yok aslında. Ha! Bir de Nonda var tabi, umuyorum sakatlığı ciddi değildir yoksa önümüzdeki maçlarda ciddi bir forvet sıkıntısı yaşanabilir. Gerçi Rijkaard Baros'un sakatlığından sonra her ne kadar Kewell, Keita, Ardayı zaman zaman forvet mevkiine çeksede, asıl yerleri orta saha olan bu futbolcular yeteneklerini orta sahada kullandıkları kadar rahat ve verimli bir şekilde kullanamıyorlar.
Herşeye rağmen yazmaya Uefa Avrupa Liginde bir deplasman galibiyetiyle başlamak güzel.
TAKIMLAR: O G B M A Y P
---------------------------------------------
1-Galatasaray 4 3 1 - 11 3 10
2-Panathinaikos 4 3 - 1 4 3 9
3-Dinamo Bükreş 4 1 - 3 2 8 3
4-SK Sturm Graz 4 - 1 3 1 4 1